TURİSTİK YERLER
Malatya Müzesi
Mezopotamya ve İç Anadolu arasında bulunan konumu,tarihi kervan yollarının geçit
noktası olması ve sahip olduğu zengin su kaynakları dolayısıyla Antik Çağ'lardan
günümüze kadar en eski ve ileri medeniyretlerin geliştiği yerdir Malatya. Bu
özellikleriyle, Malatya çevresi bir açık hava müzesi niteliğindedir. 1931-37
yılları arasında Aslantepehöyük ve Gelinciktepe'de yapılan arkeolojik çalışmalar
sonucunda gün ışığına çıkartılan eserlerin, muhafazası ve sergilenmesi amacıyla
Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne götürülmesiyle Malatya'da bir müze
ihtiyacı doğmuştur. 1969 yılında geçici bir binada hizmete giren müze, 1979
yılında bugünkü binasına taşınmıştır. Daha sonra yapılan arkeolojik kazılardan
elde edilen eserleri sergilemek için gerekli alt yapı ve teknik özellikler
itibariyle ihtiyaca cevap veremeyen müzede tüm eserler teşhir edilememektedir.
Kazılar sonucunda elde edilen eserler Neolotik dönem, Tunç Çağı, ve Hitit Asur,
Urartu, Roma, Bizansi, Selçuklu ve Osmanlı Dönemi medeniyetlerine aittir.
Malatya Müzesi'nde bulunan nadide eserlerden bir kaçı şöyledir:
Neolotik Heykelcikler: M.Ö. 8000 yılında yapıldıkları tahmin edilen heykelcikler
kireç taşından yapılmışlardır. 1985 yılında Caferhöyük'te yapılan kazılardan
elde edilmişlerdir.
Kılıç ve Mızrak Uçları: Eski Tunç Dönemi'ne(M.Ö.3200) ait bronzdan yapılmış
gümüş kakmalı kılıç ve mızrak uçları, Aslantepe'de ypılan kazılardan elde
edilmiştir.Aslantepe höyükte Geç Kalkolitik Çağı'ndan kalma insan mezarları,
Eski Tunç Çağı'na ait, bölgenin ticari merkez olduğunu gösteren mühürler..
Yeni Cami
Yazıtından 1912 yılında Mustafa oğlu Yusuf tarafından yaptırıldığı anlaşılmıştır
Kesme taştan, 28.5X28.5m boyutlarında yapılmıştır. Ana mekanı, 4 küçük kubbe ile
4 fil ayağına oturan merkezi büyük bir kubbeyle örtülüdür. Güney duvarındaki
mihrap, dışa taşkın 5 köşeli ve yarım kubbelidir. Son cemaat yeri,sütunların
taşıdığı kemerler üzerinde yükselen kasnaklı 5 kubbe tarafından kapatılır. Kuzey
duvarının her iki yanında 2 şerefeli iki minare vardır.
Yusuf Ziya Paşa Cami
İzzetiye mahallesi, Mücelli caddesi üzerindedir.1972 de Yusuf Ziya Paşa'nın oğlu
Şadi Paşa tarafından, annesi Ayşe Hatun adına yaptırılmıştır. 14,5X7,5m
boyutlarında, kesme taştan yapılmıştır. Ana mekan 4 ahşap sütunun taşıdığı ahşap
bir çatı tarafından örtülür. Sonradan yapılan minaresi ve birbirine açılan iki
adet tonozlu mezar vardır.
Çarşı Cami
Çarşı içinde, 17.yy'ın sonlarında kiliseden camiye dönüştürülmüştür. 26X14m
boyutlarında ve dikdörtgen planlıdır. Neflerin üzeri kaburgalı haç tonozlarla
örtülüdür. Doğuda yer alan mihrap iptal edilerek, yerine güney duvarı üzerine
yeni bir mihrap yapıldı. Kiremit çatıyla örtülüdür.
Ulu Cami
Kentin doğusundaki yapı Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat I zamanında 1224
yılında yapılmıştır. Mimarı Mansur bin Yakup'tur. İran'daki Büyük Selçuklu
camilerinin Anadolu'daki anıtsal bir örneğidir. Caminin yazıtı bugün şehir
müzesindedir. Battalgazi ilçesinde yer alan cami, eyvanlı cami planlarının
Anadolu'daki tek örneğidir. Plan ve yapımında kullanılan malzeme bakımından
Büyük Selçukluların İran'daki cami yapım tekniğinin bir uzantısıdır. Mihrap önü
kubbesi, buna bağlı eyvan ve iç avlu yapının özünü oluşturur. Eyvanın ön yüzü
patlıcan moru çiniler ve tuğla dekorasyonla geometrik motiflerle süslenmiştir.
Camiden dışarıya açılan,biri batıda diğeri doğuda yer alan iki anıtsal portali
vardır. Tamamen tuğladan yapılan minarenin gövde kısmı ayaktadır.
Arapgir Ulu Cami
Yanında yer alan Henikah ile beraber yapılmış bir eğitim külliyesidir. Dıştan
kesme taş olan yapının iç dolgusu moloz taşlardır. Giriş kapısı ekseni üzerinde
arka arkaya iki kubbeli bölüm,tam karşıda da mihrap yer alır. Mihrabı abartılı
bir büyüklüğe sahiptir ve geometrik motiflerle süslenmiştir. Minaresi ve
kitabesi olmayan cami,planı ve süsleme özelliklerine bakılarak, 1334 yılında
İlhanlılar döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Doğu yönünde bir kapıdan ana
mekana girilir.
Melik Sunullah Cami
Yöre halkınca 'Vaiz Ocağı-Vaiz Baba' adıyla anılır. 1394de Abdullah Hüsnü oğlu
Çerkez tarafından yaptırılan camiden günümüze ulaşan tek bölüm, tuğla minaredir.
Diğer bölümler yapılan tamiratlarla özgünlüğünü yitirmiştir.
Molla Eyüp Mescidi (Ispanakçı Mustafa Paşa Kütüphanesi)
Arapgir Osman Paşa mahallesinde bulunan yapı diğer mescit türlerinden farklı
olarak karmaşık bir görünüme sahiptir. Girişi batı duvarının kuzey köşesinde
toprak seviyesinden aşağıda yapılmıştır. Kayalara yaslanan kuzey duvarı,içte yer
alan ağır payelerle desteklenmiştir. Yan duvarlar sağır kemerlerle
donatılmıştır.Kemer ayakları ise üçe bölünmüş üçgenlerle tezyin edilmiştir.
Mihrap tahrip olduğundan özelliği bilinmemektedir. Minaresi ve kitabesi olmayan
yapı bir Osmanlı eseridir.
Şeyh Hamidi Veli Zaviyesi (Somuncu Baba Cami)
Darende ilçesinin eski Darende kısmında yer alır. Ana mekanı kare olup tek bir
kubbeyle kapatılmıştır. Kubbe içten tromplar,dıştan altıgen kasnak üzerine
oturur.Cami içinde Şeyh Hamid-i Veli ve oğlu Halid Tayyib'in sandukaları
bulunur. Minare ve cami arasında, temellerin üzerinde L planlı iki katlı medrese
yer alır. İkinci kat tamamen yıkıktır. Caminin ön kısmındaki bölme Abidin Paşa
tarafından yaptırılmıştır. Tek minareli olan cami, 17.yy'da yapılmış bir Osmanlı
eseridir.
Emir Ömer Türbesi
Eski Malatya surları içindedir. Kare bir plan üzerine oturtulmuştur. 1563
yılında yaptırılmıştır.
Sıddı Zeynep Türbesi
Battalgazi surları içinde yer alır. Sekizgen bir yapıya sahiptir,üzeri piramit
bir çatı ile örtülüdür.
Kanlı Künbet
Battalgazi Meydanbaşı Mahallesinde eski mezarlığın içinde inşa edilmiş,kriptallı
bir mezar anıtıdır. Kare plan üzerine inşa edilmiştir. Altta kripta, üstte ise
ziyaret edilen türbeden oluşmaktadır. Kripta taştan diğer kısımlar ise tuğladan
örülmüştür. Selçuklu dönemine aittir.
Şeyh Hamid-i Veli Cami Kitaplığı(Darende)
Darende ilçesinde Somuncu Baba Cami'in ön salonunda ceviz dolaplar içine
oluşturulmuştur. Bağışlanan kitaplarda meydana gelmiş 2000 civarında el yazması,
eski ve yeni harfli el baskısı kitaplardan oluşmuştur.
Hacı Hulusi Ateş Efendi Kitaplığı(Darende)
Hulusi Ateş'in evinin içindedir.3000 civarında eser vardır. Nadir el yazması
eserlerden oluşmuştur.
Eskimalatya(Battalgazi) Şehir Suru(Kalesi)
Malatya-Sivas karayolunun sağ kanadı boyunca uzanıp geniş bir alanı kapsar.
Yapımına Roma İmparatoru I.Titus zamanında başlanmıştır. Daha sonra Bizans
İmparatoru Justinianus(522-565) zamanında son halini almıştır. Beşgen bir
görünümde olan surlar, günümüzde çok harap durumdadır.
Eski Arapgir Kalesi
Sert kayalar üzerine inşa edilmiş kalenin temel kısımları blok taştan diger
kısımları ise kesme taştan yapılmıştır.Kaleye ulaşılan yol boyunca gözetleme
mazgalları bulunmaktadır. Anadolu Selçuklular dönemi eseridir.
Doğanşehir Kalesi
Doganşehir ilçesinde yer alır. Beşgen bir yapıya sahirtir. Romalılar devrinde
yapılmıştır. Tamamen haraptır.
Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı
Eski Malatya Alacakapı mahallesinde dikdörtgen alan üzerine inşa edilmiştir.
Açık avlu ve kapalı hol kısımlarından oluşur.Hantal ve kalın duvar örgüsünün
görünümünü, pencereleri yukarıdan açılmakla giderilmeye çalışılmıştır. 1637
tarihinde IV. Murat'ın silahtarı Bosnalı Mustafa Paşa yaptırmıştır.
Taşhan
Hekimhan ilçesinde Malatya Sivas karayolu üzerindedir. Selçuklu Sultan
Hanlarının geleneklerini devam ettiren yapı,önde revaklı kare avlu,avluyu
takiben de hol kısmından oluşur. Avlunun çevresi ölçüleri birbirini tutmayan
odalarca sarılmıştır. Odaların üstü beşik tonazlarla örtülü olup içlerinde birer
ocak vardır.
Bedesten
Eski Darende ilçesinde yer alan dikdörtgen bir yapıdır.İki bölümden oluşur.
Birinci bölümde karşılıklı olarak altı dükkan bulunur. İkinci bölümde karşılıklı
dokuz dükkan yer alır.
Çarşı Hamamı
Arapgir ilçesinde Büyük İsaoğlu mahallesinde yer alır. Tamamen moloz taştan
yapılmıştır. İki kubbelidir. Kitabesine göre 1806 yılında yapılmıştır.
Osman Paşa Hamamı
Kitabesi olmayan hamam inşa tekniği açısından Osman Paşa Cami ile aynı döneme
aittir.
Hasan Paşa(Çarşı) Hamamı
Eski Darende'de yer alan hamam dikdörtgen planlıdır. Erkek ve kadınlara ayrılmış
iki bölümden oluşur. Dıştan taş içten işçiliği gösteren kubbeye geçiş tromplarla
sağlanmıştır. Kitabesi olmayan hamam 1838 yılında Hacı Hüseyin Paşa'nın kardeşi
Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Kırkgöz (Sultan Hasan) Köprüsü
Tohma suyu üzerine yapılmıştır. Kesme taştan yapılmış köprünün kırkgözünden
ondördü günümüzde kapanmıştır IV.Murat'ın Bağdat seferi sırasında yaptırıldığı
sanılan köprü Karakaya baraj gölünün altında kalmıştır. Yazıhan'a bağlı Sinanlı
köyündedir.
Büyük Kozluk Köprüsü
Kozluk çayı üzerinde yer alır. 45m uzunluğunda,4.60m genişliğinde ve 7.5m
yüksekliğindedir. İlhanlılar döneminde yapılmıştır.
Eski Arapgir Kale Köprüsü
Arapgir çayı üzerine inşa edilmiştir. Arapgir kalesine ulaşım sağlar. Kalenin
yapımına bağlı olarak Selçuklular döneminde inşa edilmiştir.
Aslantepe
Malatya Orduzu semtinde yer alan tepe, şehre 4km. uzaklıktadır.1932 yılında
bilimsel kazılara başlanmış günümüzde de devam etmektedir. Yapılan kazılarda geç
Kalkolitik döneminden Roma dönemine kadar 7 kültür tabakası tespit edilmiştir.
En önemli yerleşimi geç Hitit döneminde oluşmuştur. Bu devirde Aslatepe 'Melita'
ülkesinin merkeziydi.
Gelinciktepe
Orduzu semtinde yer alan tepe, Aslantepe'nin 2km kuzey doğusunda eski Tunç devri
yerleşim yeridir.
Ansur(Buzluk)
Merkeze bağlı Yazıhan Bucağının Buzluk Köyü sınırları içerisindedir.
Köşgerbaba Höyüğü
Malatya'nın 31km. Kuzeydoğusunda,Fırat köyü sınırları içindedir. En üstte küçük
bir Osmanlı yerleşmesinin altında Roma kenti yer alır. Urartu katında,çok sayıda
boya bezekli keramik,demir silahlar ele geçirildi. En alt kat, İlk Tunç çağı
kalıntılarını içerir. Höyük baraj gölünün altındadır.
Pirot Höyük
Çift konili olduğu için.İkiz Höyük diye de bilinir. Malatya'nın 40km.kuzey
doğusunda,bugün barajgölü altındaki Kıyıcak köyündedir. Araştırma sonuçlarına
göre,ilk Tunç Çağından Bizans'a değin yerleşim alanı olarak kullanıldığı
anlaşılmıştır.
İmamoğlu Höyük
Malatya'nın 24km. Kuzeydoğusundaki höyük, Karakaya baraj gölünün suları
altındadır. İlk Tunç Çağı'ndan Roma dönemine kadar yerleşim yeriydi.
Fethiye Höyük
Malatya'nın 36km. Kuzey batısındadır. İlk Tunç Çağı yerleşmesinden çok sayıda
çakmak taşı bulunmuştur.
Değirmentepe Höyük
Malatya'nın 24 km, bugün barajgölü altında kalan İmamlı Höyüğünün 1.5km
doğusundadır. Son Kalkolitik çağda Orta Anadolu, Kuzey Mezopotamya ve Suriye ile
ticari ilişkileri bulunan önemli bir merkezdi. İlk tunç Çağı katında ubeyd ve
uruk tipi keramik,çakmak taşı araçlar bulundu. İçinde çakmak taşı atölyesi yer
alan çok katlı yapı kompleksi ortaya çıkarılmıştır. Üstteki Demir çağı
yerleşmesi,ortaçağ gömüt çukurlarıyla tahrip edilmiştir.
Cafer Höyük
Kentin 40km. Kuzeydoğusundaki höyükte,üstte ilk tunç Çağı,üstte ise keramiksiz
neolotik yerleşme saptandı. Bugün Karakaya baraj gölünün altındadır.
Levent Vadisi
Akçadağ ilçe sınırları içinde çeşitli jeolojik olaylar sonucunda meydana gelen
levent Vadisinde, vadi boyunca farklı büyüklükte magaralar mevcuttur.Yapılan
yüzey incelemeleri sonucunda Bağköy civarınaki mağaralarda Geç Hitit Çağı'na ait
olduğu düşünülen kaya kabartmaları bulunmuştur.
Fırıncılar Höyük, Fethiye Höyük,Ören, Güzelyurt, Samanköy, İsa Höyük, Morhaman,
Karahöyük, Sürgü Höyük, Hasırcılar, Hacı Höyük, İkinciler ve Aslantaş
Malatya'daki diğer arkeolojik alanlardır.
Kırkkardeşler Şehitliği
13.YY Selçuklu dönemi mezarıdır.Battalgazi ilçesinde yer alır.Mezar taşlarının
yazı ve yapılış tarzları tamamen Selçuklu dönemi mear işçiliği yansıtır.Burada
40 Selçuklu şehidinin mezarı bulunmaktadır.
Vank Kilise
Merkeze bağlı Çamurlu köyündedir.13.yy yapımı olan kilise, 12.5X6.9m
boyutlarındadır. Kesme taştan tonoz örtülü bir yapıdır. Kapının karşısında
basamakla çıkılan mihrap yer alır.
Taşhoron Kilise
Malatya merkezde çavuşoğlu mahallesinde bulunmaktadır.Yapı itibariyle 17 yy
özelliğini gösterir. Ahşap kubbesi çökmüştür.
Copyright © Avrupa Malatyasporluluar Dernegi - A.M.D. - Malatyasporum.com Tüm hakları saklıdır.